Küresel piyasalar yoğun veri gündemine odaklandı

Fed’in faiz indirimlerinin zamanlaması ve boyutuna ilişkin belirsizlikler hisse senedi piyasalarında risk iştahını sınırlamaya devam ediyor. Bu hafta ABD’de açıklanan makroekonomik verilerin ardından Fed’in faiz …

Fed’in faiz indirimlerinin zamanlaması ve boyutuna ilişkin belirsizlikler hisse senedi piyasalarında risk iştahını sınırlamaya devam ediyor.

Bu hafta ABD’de açıklanan makroekonomik verilerin ardından Fed’in faiz indiriminde acele etmeyeceği öngörülerinin güçlenmesiyle küresel piyasalarda olumsuz bir seyir gözlendi.

Analistler, beklenenden güçlü gelen enflasyon verilerinin Fed’in Haziran ayında faiz indirimine başlayacağı yönündeki umutları azalttığını belirtti.

ABD’de açıklanan enflasyon verisinin ardından para piyasalarındaki fiyatlamalar Fed’in Mayıs toplantısında politika faizini sabit bırakacağını kesinleştirirken, Haziran ayı için ilk faiz indirimi ihtimali yüzde 27’ye geriledi.

ABD Başkanı Joe Biden da Mart ayı enflasyon verilerinin Fed’in faiz indirimlerine başlamasını geciktirebileceğini belirtti. Faiz indiriminin yıl sonundan önce gerçekleşeceği beklentisine sadık kaldığını ancak gecikme olabileceğini kaydeden Biden, “Fed’in ne yapacağını kesin olarak bilmiyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

Öte yandan Fed’in son toplantı tutanakları, banka yetkililerinin son verilerin enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde yüzde 2’ye düşeceğine dair güveni artırmadığı görüşünde olduğunu ortaya koydu.

Fed yetkililerinin açıklamaları da piyasaların yönü üzerinde etkili oldu.

New York Fed Başkanı John Williams yakın vadede faiz indirimine gerek olmadığını belirtirken, Boston Fed Başkanı Susan Collins bu yıl daha az faiz indiriminin gerekebileceğini ifade etti. Richmond Fed Başkanı Thomas Barkin, son verilerin ekonomideki fiyat baskılarının daha geniş anlamda hafiflediğine dair güveni artırmadığını belirtti.

Bu gelişmelerle birlikte ABD 10 yıllık tahvil faizi haftayı 10 baz puan yükselişle 4,5100 seviyesinde tamamladı.

Orta Doğu’daki gerginlikten kaynaklanan jeopolitik riskler nedeniyle 2 bin 431,5 dolar gibi rekor bir seviyeye ulaşan altının ons fiyatı, haftayı yüzde 0,5 yükselişle tamamladı.

Brent petrolün varil fiyatı bu hafta yüzde 1 düşüşle 89,7 dolara geriledi.

NEW YORK BORSASINDA OLUMSUZ SEYİR

Enflasyon ve jeopolitik gerilimlere ilişkin endişeler ve bazı büyük ABD bankalarının açıkladığı ilk çeyrek bilançolarının etkisiyle New York borsasında olumsuz bir seyir gözlendi.

ABD’de açıklanan bilançolara göre yılın ilk çeyreğinde JPMorgan Chase’in net karı yüzde 9 artarken, Citigroup ve Wells Fargo’nun net karı sırasıyla yüzde 27 ve yüzde 7 azaldı.

ABD’de ise Mart ayında Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) aylık bazda yüzde 0,4, yıllık bazda ise yüzde 3,5 artışla piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti.

Değişken enerji ve gıda fiyatlarını içermeyen çekirdek TÜFE, Şubat ayında olduğu gibi Mart ayında da aylık yüzde 0,4, yıllık ise yüzde 3,8 arttı. Piyasa beklentileri, Mart ayında çekirdek TÜFE’nin aylık bazda yüzde 0,3, yıllık bazda ise yüzde 3,7 artacağı yönündeydi.

Ülkede Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) Mart ayında aylık bazda yüzde 0,2, yıllık bazda ise yüzde 2,1 artışla beklentilerin altında gerçekleşti.

Analistler, beklenenden güçlü gelen tüketici enflasyonu verilerinin ardından üretici fiyatlarındaki artışın beklentilerin altında gerçekleşmesi yatırımcıların enflasyona ilişkin endişelerini bir nebze olsun hafifletse de piyasalarda Fed’in faiz indiriminde acele etmeyeceği yönündeki görüşlerin devam ettiğini belirtti. güçlü.

Bu gelişmelerle birlikte New York Borsası’nda Nasdaq endeksi yüzde 0,67, Dow Jones endeksi yüzde 2,37 ve S&P 500 endeksi yüzde 1,56 değer kaybetti.

Önümüzdeki hafta Pazartesi günü perakende satışlar, Salı günü endüstriyel üretim konut başlangıçları ve inşaat izinleri, Çarşamba günü Fed’in “Bej Kitap” raporu, Perşembe günü ise haftalık işsizlik başvuruları ve ikinci el konut satışları takip edilecek.

AVRUPA BORSALARI İNGİLTERE HARİÇ NEGATİF OLDU

Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz kararı sonrasında Avrupa borsaları satış odaklı bir seyir izledi.

ECB piyasa beklentileri doğrultusunda 3 ana politika faiz oranını sabit tuttu.

ECB’den para politikası kararına ilişkin yapılan açıklamada, bankanın refinansman faizini yüzde 4,50, mevduat faizini yüzde 4, marjinal fonlama faizini ise yüzde 4,75’te sabit tuttuğu belirtildi.

Böylece, para politikasına ilişkin yılın üçüncü toplantısında 3 ana politika faizi üst üste beşinci kez sabit tutulurken, faiz oranları da euro tarihinin en yüksek seviyesinde kalmaya devam etti.

ECB Başkanı Christine Lagarde, faiz indirimine karar vermek için enflasyonun tüm unsurlarının yüzde 2’ye düşmesini beklemeyeceklerini söyledi.

Öte yandan Almanya’da Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) Mart ayında beklentiler dahilinde aylık yüzde 0,4, yıllık ise yüzde 2,2 oldu. İngiltere ekonomisi Şubat ayında beklentilere paralel olarak yüzde 0,1 oranında büyüdü.

ECB kredi anketine göre, Avro Bölgesi’ndeki sıkı finansman koşulları yılın ilk çeyreğinde kurumsal kredilere olan talebi önemli ölçüde azalttı. ECB’nin bilançosunun küçülmesi bankaların likidite ve finansman koşullarını olumsuz etkiliyor.

Euro Bölgesi’nde yatırımcı güven endeksi nisan ayında üst üste altıncı ayda da artış göstererek eksi 5,9 ile Şubat 2022’den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.

Bu gelişmelerle birlikte bu hafta Almanya’da DAX endeksi yüzde 1,35, İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 0,72, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,63, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 1,07 kayıp yaşadı. kazanmak.

Önümüzdeki hafta Pazartesi günü Euro Bölgesi’nde sanayi üretimi, Salı günü İngiltere’de işsizlik oranı ve Almanya’da ZEW endeksleri, Çarşamba günü Euro Bölgesi ve İngiltere’de enflasyon, Cuma günü Almanya’da ÜFE ve İngiltere’de perakende satışlar izlenecek.

ASYA PAZARLARI

Asya borsalarında bu hafta karışık bir trend göze çarpıyor.

Japonya Merkez Bankası (BoJ) Başkanı Kazuo Ueda, “Döviz kurundaki hareketlerin ekonomi ve fiyatlar üzerinde yadsınamaz bir etkisi varsa, elbette para politikasıyla karşılık vereceğiz” dedi. söz konusu.

Ueda ayrıca enflasyon eğiliminin artmaya devam etmesi halinde bankanın parasal teşvikin derecesini azaltmayı düşünmesi gerektiğini söyledi.

Dolar/yen paritesi 153 ile 34 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.

Konuyla ilgili açıklama yapan Japonya Maliye Bakanı Shunichi Suzuki, döviz hareketlerinin arka planını analiz ettiklerini ve zayıf yen’in hane halkı üzerindeki etkisini en aza indirmek için müdahale etmekten çekinmeyeceklerini belirtti.

Analistler, yendeki zayıflamanın Japonya Merkez Bankası’nın faiz artırımının zamanlamasını etkileyeceğini, bir sonraki faiz artışının sonbahara kadar ertelenebileceğini belirtti.

Japonya’da açıklanan verilere göre şubat ayında sanayi üretimi aylık yüzde 0,6, kapasite kullanım oranı ise yüzde 0,5 azaldı.

Japonya’da Şubat ayında ödemeler dengesi 2,6 trilyon yen ile beklentilerin altında gerçekleşti. Ülkenin Mart ayı Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE) beklentiler dahilinde yüzde 0,8 oranında artarak üçüncü ayda da yükselişini sürdürdü.

Ülkede sanayi üretimi de şubatta aylık yüzde 0,6 azalırken, kapasite kullanım oranı da yüzde 0,5 azaldı.

Öte yandan uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Çin’in kredi notunu ‘A+’ olarak doğruladı ve kredi notunun görünümünü durağandan negatife düşürdü.

Ülkede TÜFE mart ayında aylık yüzde 1 oranında düşerken yıllık yüzde 0,1 arttı. ÜFE yıllık bazda yüzde 2,8 azaldı.

Analistler, Çin’de açıklanan zayıf enflasyon verilerinin ardından Çin hükümetinin ekonomik aktiviteyi canlandırmaya yönelik teşvik paketlerine devam etme ihtimalinin ön plana çıktığını söyledi.

Bu gelişmelerle birlikte Japonya’da Nikkei 225 endeksi haftalık bazda yüzde 1,36 değer kazanırken, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,62, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 1,19, Hong’da Hang Seng endeksi ise yüzde 1,19 değer kazandı. Kong yüzde 0,01 arttı. değer kaybı.

Önümüzdeki hafta Salı günü Çin’de büyüme, sanayi üretimi ve perakende satışlar, Çarşamba günü Japonya’da dış ticaret dengesi, Cuma günü ise Japonya’da enflasyon takip edilecek.

Yurt içinde Borsa İstanbul’un BIST 100 endeksi haftayı yüzde 2,03 artışla 9.814,19 puandan tamamlayarak tüm zamanların en yüksek günlük ve haftalık kapanışını gerçekleştirerek en yüksek seviye rekorunu 9.849,26 puana kırdı. Dolar/TL haftayı önceki kapanışın yüzde 1,02 üzerinde 32,3613 seviyesinde tamamladı.

Geçtiğimiz hafta Ramazan Bayramı arifesi nedeniyle yurt içi piyasalarda 1,5 gün boyunca işlem yapıldı.

Dünya Bankası, Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 3, gelecek yıl ise yüzde 3,6 büyüyeceğini öngördü.

Banka, Ocak ayındaki tahminlerinde Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 3,1, gelecek yıl ise yüzde 3,9 büyüyeceğini öngörmüştü.

Raporda, makroekonomik konsolidasyon çabalarının yurt içi talebi kısıtlamasının beklendiği belirtildi.

Bankanın raporunda, “Enflasyonun, sıkı para politikası nedeniyle mayıs ayında zirve yaptıktan sonra kademeli olarak düşmesi beklenirken, net ihracatın artan katkısıyla 2024 yılından itibaren cari dengenin iyileşmesi bekleniyor.” değerlendirme yapıldı.

Raporda, görünümün mevcut politika duruşunun devamına bağlı olduğu belirtilerek, görünüme yönelik risklerin dengeli olduğu belirtildi.

Raporda, yeni ekonomi yönetiminin artan güvenilirliğinin daha fazla yatırım girişiyle sonuçlanabileceği ve bunun da para biriminin istikrar kazanmasına ve ekonomik düzenlemelerin hızlanmasına yardımcı olabileceği belirtildi.

Gelecek hafta Pazartesi günü işgücü istatistikleri, Çarşamba günü ödemeler dengesi ve Cuma günü piyasa katılımcılarının anketi takip edilecek.

Analistler, teknik olarak BIST 100 endeksinde 9.900 ve 10.000 seviyelerinin direnç olarak öne çıktığını, 9.700 ve 9.600 puanlarının ise destek konumunda olduğunu kaydetti.