Dünya genelinde enflasyonla mücadele kapsamında atılan adımların olumlu sonuçları makroekonomik verilerde yavaş da olsa kendini göstermeye devam ederken, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indiriminde aceleci davranmayacağına ilişkin endişeler varlığını sürdürüyor.
ABD’de yoğunlaşan bilanço döneminde özellikle teknoloji ve yapay zeka alanında faaliyet gösteren şirketlerin beklenenden iyi performans göstermesi borsaların yukarı yönlü hareketini destekliyor. Fed’in faiz indirimine ne zaman başlayacağına ilişkin belirsizlik, risk iştahını azaltan temel faktör olarak öne çıkıyor.
Analistler, para piyasalarındaki fiyatlamaların Fed’in faiz indirimi ihtimalinin yılın son çeyreğine ertelendiğine işaret ettiğini vurgulayarak, diğer önemli merkez bankalarının Fed’den önce faiz indirimine başlamasının kesin kabul edildiğini hatırlattı.
Özellikle analistler, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) ilk faiz indirimi sonrasında hangi adımları atacağı konusunda hala belirsizliğin bulunduğunu, söz konusu bankanın gevşeme hızının doların diğer önemli karşısında değerini etkileyebileceğini belirtti. para birimleri.
Analistler, olası bir “güçlü dolar” senaryosunda hisse senedi piyasalarında oynaklığın artabileceğini belirterek, Fed’in faiz indiriminin zamanlamasının yatırımcıların odağında kalmaya devam ettiğine dikkat çekti.
BIST 100’DEN DOLAR BAZINDA SON 9 YILIN EN YÜKSEK AY KAPANIŞI
Teknoloji şirketlerinin öncülüğünde bu yıl New York borsasında başlayan ralli, Avrupa ve Asya hisse senedi piyasalarına da taşınırken, BIST 100 endeksi dünya çapında önemli endeksleri geride bırakarak performansını sürdürüyor.
ABD’de yılbaşından bu yana New York Borsası’nda Nasdaq endeksi yüzde 11,48, S&P 500 endeksi yüzde 10,64, Dow Jones endeksi ise yüzde 2,64 oranında değer kazanırken, Avrupa yakasında da yükseliş görüldü. Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 10,42, İngiltere’de ise yüzde 10,42 arttı. Türkiye’de FTSE 100 endeksi yüzde 7,01, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 5,96, İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 13,64 arttı.
Bu dönemde Asya’da Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 15,04, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 3,76, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 6,06 ve Hindistan’da Sensex endeksi yüzde 2,38 seviyesinde gerçekleşti. Güney Kore’de Kospi endeksi yükselirken yüzde 0,72 azaldı.
Aynı dönemde BIST 100 endeksi yüzde 39,23 artışla 10.400,48 puana yükselerek önemli dünya endekslerini geride bırakarak aylık kapanış rekoru kırdı. Endeks 11.088,01 puanla en yüksek seviyesine ulaştı.
BIST 100 endeksi yılbaşından bu yana dolar bazında yüzde 27,41 artışla 322,94 puana ulaşarak Şubat 2015’ten bu yana en yüksek aylık kapanışını gerçekleştirdi.
Sektör endeksleri detaylı incelendiğinde 2024 yılı başından bu yana bankacılık endeksinin yüzde 72,79, holding endeksinin ise yüzde 45,88 arttığı görülüyor.
Bu yıl tüm sektör endeksleri yatırımcıları sevindirirken, en çok kazanan yüzde 90,30 ile sigorta oldu. Ana endekslere baktığımızda mali endeksteki yüzde 51,93’lük artış dikkat çekti.
Bu süreç hisse senedi bazında incelendiğinde BIST 100 endeksinde yer alan hisse senetlerinden 80’inin değer kazandığı, 20’sinin ise değer kaybettiği görüldü. Ocak-Mayıs döneminde en çok işlem gören hisse senetleri Türk Hava Yolları, Ereğli Demir Çelik, Türkiye İş Bankası (C), Yapı ve Kredi Bankası ve Akbank oldu.
Yılbaşından bu yana en çok artan hisseler arasında yüzde 124 ile Tav Havalimanları, yüzde 93 ile Garanti BBVA ve yüzde 91 ile Anadolu Sigorta ilk üç sırada yer alırken, yüzde 27 ile Qua Granite, Hektaş ve Europower Enerji yer aldı. yüzde 27 ile en çok değer kaybeden şirketler oldu. olmuş.
Öte yandan BIST 100 endeksinin bu yıl günlük ortalama işlem hacmi 108,1 milyar lira olurken, geçen yıl günlük ortalama işlem hacmi 97,8 milyar lira oldu.
Geçen yıl 224,9 milyar dolarla 24 Ağustos’ta hacim rekoru kıran endeks, bu yıl 21 Mayıs’ta 215,5 milyar dolarla tüm zamanların ikinci en yüksek hacimli gününü kaydetti.
TÜRKİYE’NİN 5 YILLIK CDS’Sİ 261 BAZ PUAN’A DÜŞTÜ
Bu trendde ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele kapsamında attığı adımların etkili olduğunu vurgulayan analistler, ortodoks ekonomiye dönüşün ardından yerli ve uluslararası yatırımcılarda güvenin artmasıyla birlikte TL varlıklara artan ilginin devam ettiğini kaydetti. politikalar.
Uluslararası kurum ve kuruluşların Türkiye ekonomisine yönelik açıkladığı olumlu raporlara dikkat çeken analistler, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin kredi notunu artırdığını hatırlattı.
Standard & Poor’s (S&P) geçtiğimiz hafta Türkiye’nin kredi notunu “B”den “B+”ya yükseltirken, kuruluş değerlendirmesinde dış dengelemenin etkisiyle para, maliye ve gelir politikaları arasındaki koordinasyonun iyileşeceğinin düşünüldüğünü belirtti. Türkiye’deki yerel seçimlerin ardından Önümüzdeki 2 yılda portföy girişlerinin artacağını, cari açığın daralacağını, enflasyonda ve dolarizasyonda düşüş öngörüldüğünü belirtti.
Fitch Ratings de Mart ayı başında Türkiye’nin kredi notunu “B”den “B+”ya yükseltmiş, not görünümünü de “durağan”dan “pozitif”e yükseltmişti. Bu yılın başında Moody’s, Türkiye’nin kredi notunu “B3” olarak teyit etmiş, not görünümünü ise “durağan”dan “pozitif”e çevirmişti.
Analistler, önümüzdeki dönemde enflasyonda kalıcı bir yavaşlamanın sağlanması ve cari açığın azalması durumunda Moody’s’in 19 Temmuz’da açıklayacağı Türkiye değerlendirmesinde not artışı beklentilerinin sıcak kalacağını ifade etti.
Bu gelişmelerle birlikte Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) düşüş eğilimini sürdürerek Cuma günü 261 baz puan ile Şubat 2020’den bu yana en düşük seviyesine geriledi.
