İsrail’in ay başında Suriye’deki İran Büyükelçiliğine düzenlediği ve İran Devrim Muhafızları (IDM) komutanlarından General Razi Musavi’nin hayatını kaybettiği hava saldırısının istihbarat arka planı ortaya çıktı. İsrail’in eski Ulusal Güvenlik danışmanı ve ülkenin istihbarat servislerinin şemsiye örgütü olan İsrail Güvenlik Ajansı’nın (ISA) eski baş danışmanı olan Dr. Avner Barnea, küresel yayın Intel News’te hükümet ve askeri kaynaklardan elde ettiği bilgileri yazdıöyleydi. İsrail’de hükümet bu kez Mossad’ı kullandı; İran’ı “doğrudan bir karşı saldırı olasılığını değerlendirememekle” suçluyor.
SİLAH YERİNE ROKET
İsrail hükümeti, 7 Ekim Hamas saldırılarında yaşanan istihbarat fiyaskosunun ardından yeni bir skandalla sarsılıyor. Avner Barnea’ya göre, İsrail ile İran’ı savaşın eşiğine getiren hava saldırısı öncesindeki planlama “tamamen” yürütülürken, İran’ın sonrasındaki tepkisi “tamamen yanlış değerlendirildi.” Edinilen bilgiye göre İsrail istihbaratı, Suriye’deki İran Büyükelçiliği yakınındaki binayı hedef olarak belirledikten sonra General Musavi’yi SİHA saldırısıyla öldürmeyi planladı ancak saldırı yöntemi “mümkün olan en büyük şok etkisini yaratmak amacıyla” değiştirildi. SİHA yerine çok sayıda roketin kullanıldığı saldırıda General Musavi ile 5 üst düzey subay hayatını kaybetti.
İKİNCİ BÜYÜK KAYIP
Mossad’ın Musavi’yi hedef almasının nedeni, İran Devrim Muhafızları’nın özel kuvvetler birimi olan Kudüs Gücü’nün Suriye ve Lübnan’daki en üst düzey yetkilisi olmasıdır. Musavi’nin öldürülmesi, Kudüs Gücü’nün eski komutanı ve İran’ın askeri gücünün Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen’de genişlemesini sağlayan kişiydi. Bu, General Kasım Süleymani’nin 2020’de ABD hava saldırısında öldürülmesinin ardından İran’ın uğradığı en büyük askeri kayıp oldu.
SALDIRILARI O YÖNETTİ
Edinilen kulis bilgilerine göre Mossad, General Musavi’nin Hizbullah’la bağlantısının ortaya çıkmasının ardından saldırı planları yapmaya başladı. Yapılan takipler sonucunda Musavi’nin Lübnan’daki Hizbullah örgütünün genel sekreteri Hasan Nasrallah ile yakın temas halinde olduğu belirlendi. Teknik takiplerde Lübnan ve Suriye’den İsrail’e yönelik çok sayıda roket saldırısı sırasında Nasrallah’ın Musavi tarafından yönlendirildiği anlaşıldı.
BU BEKLENMEDİKTİ
Mossad’ın İsrail savaş kabinesine sunduğu rapora göre “İran’ın doğrudan yanıt vermesi beklenmiyordu.” Raporda, İsrail’in daha önce de İran’ın üst düzey askeri figürlerine, nükleer bilim adamlarına ve nükleer tesislerine saldırdığı, İran’ın ise Suriye, Irak, Lübnan ve Yemen’de her zaman etkisi altındaki örgütlerle karşılık verdiğinin altı çiziliyor.
İSRAİL’E ŞAŞIRDI
Ancak Mossad’ın öngörüsünün tam tersi gerçekleşti ve Tahran, saldırıyı “İran’a doğrudan müdahale” olarak tanımladı. İsrail ordusunun verilerine göre Tahran, doğrudan kendi topraklarından fırlattığı 185 İHA ve 110 karadan karaya füzeyle İsrail’e saldırdı. Mossad’ın raporuna göre hareket eden İsrail hükümeti bu kadar doğrudan bir saldırı beklemiyordu. Edinilen bilgiye göre İsrail’de acil toplantı yapıldı ve “eşit saldırı” ile karşılık verilmesi kararlaştırıldı. Karar doğrultusunda İran’ın askeri sanayi merkezi İsfahan’daki Sekizinci Şekari askeri hava üssü vuruldu.
ASKERİ KANAT Öfkeli
İsrail kaynaklarının paylaştığı bilgilere göre Binyamin Netanyahu hükümeti, Mossad’ın savaş kabinesine sunduğu planı, sonuçların yanlış tahmin edilmesi nedeniyle “stratejik başarısızlık” olarak değerlendiriyor. İsrailli diplomatlar da Mossad’ın General Musavi’nin İran’ın dini lideri Ali Hamaney’e yakınlığını hesaplayamadığının altını çiziyor. Dr. Barnea’nın paylaştığı bilgiye göre, ülkenin askeri kanadı da “7 Ekim İsrail-Hamas çatışmalarının ardından istihbaratın eksik değerlendirilmesine bir kez daha öfkeli.”
emre.ozturk@haberglobal.com.tr
Kaynak: Web Özel
